İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Siyasal | illegal trafficking i. | kaçakçılık | ||
It has to prevent illegal trafficking in arms between the North and the South. Kuzey ve Güney arasında yasadışı silah kaçakçılığını önlemek zorundadır. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Law | ||||
Hukuk | illegal drug trafficking i. | yasadışı uyuşturucu ticareti | ||
To me, illegal drug trafficking is simply too broad a term. Bana göre, yasadışı uyuşturucu ticareti çok geniş bir terimdir. More Sentences |
||||
Hukuk | illegal trafficking of historical works i. | tarihi eser kaçakçılığı | ||
Politics | ||||
Siyasal | illegal trafficking in drugs i. | uyuşturucu kaçakçılığı | ||
Siyasal | illegal trafficking in drugs i. | yasadışı uyuşturucu madde ticareti | ||
Aeronautic | ||||
Havacılık | illegal trafficking of narcotics i. | uyuşturucu madde kaçakçılığı |